Kulak ve işitme sağlığının nasıl korunacağına dikkat çekmek, işitme kaybına, kulak/ işitmeyi etkileyen hastalıkların erken tanı ve tedavisi konusuna dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla dünya da her yıl 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü olarak kutlanmaktadır. Bugünün vesilesi ile yenidoğan ve çocuklardaki işitme kaybının erken tespit edilmesi ve müdahalesinde zaman büyük önem arz etmektedir.
Ülkemizde yılda yaklaşık 1.100.000’ e yakın bebek doğmakta ve her bin bebekten 1-3’ü işitme kaybı ile dünyaya gelmektedir. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran binde 6’ya çıkmaktadır. Her çocuğun işitebilmesi ve konuşmayı öğrenebilmesi, onun en temel hakkıdır. Yenidoğanlarda işitme kaybının erken zamanda tespit edilmesi, cihazlanması ve rehabiltiasyonu için Bakanlığımız tarafından 2008 yılından beri 81 ilimizde Yenidoğan İşitme Tarama Programı yürütülmektedir. Bu kapsamda tüm yenidoğan bebeklerimize hastaneden taburcu olmadan önce işitme taramaları yapılmaktadır. Tarama programı ile İlk 1 ayda tarama testlerinin tekrarlarla birlikte tümünün tamamlanması, İlk 3 ay içinde tanı testlerinin tamamlanması ve 6. aya kadar da tanı sonrası cihazlama ve (re)habilitasyonlarına başlanması hedeflenmektedir.
İşitme kayıplı bebeklerin erken zamanda tanılanması ve gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmeleri için ailelere de büyük görev düşmektedir. Bu taramalar sonrasında tarama süreçleri devam eden ya da tarama sonrasında sevk edilen bebeklerimizin ilgili merkezlere zaman kaybetmeden götürülmesi ve birincil olarak aileler tarafından takip edilmesi önemli bir husustur.
İletişim ve eğitimin en önemli birleşenlerinden biri olan işitme, okul çağı çocuklarımızda da önemini sürdürmektedir. Bu dönemdeki işitme kayıplarının onların akademik başarılarını da etkilediği bilinmekte olup, Bakanlığımız tarafından 2015 yılından beri 81 ilde ilkokul 1. Sınıfta okullarda “Okul Çağı İşitme Tarama Programı” yürütülmektedir.
Amacımız; “erken tanı, tedavi ve rehabilitasyon” anlayışı ile çocuklarımızın yaş ve zekaca yaşıtları olan sağlıklı çocuklarla eşit koşullarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak ve sağlıklı bir nesil oluşturabilmektir.