14 Şubat Uluslararası Epilepsi Günü
01 Mart 2022

Uluslararası Epilepsi Günü Nedir?

Türkiye’de ve dünyada her yıl binlerce kişi epilepsi hastaları arasına ekleniyor. Her yıl Şubat ayının ikinci pazartesi günü dünyada Uluslararası Epilepsi Günü olarak kabul ediliyor. Bugünde tüm dünyada çeşitli etkinlikler düzenlenerek epilepsi hastalığına dikkat çekmek, toplumu bilinçlendirmek amaçlanmaktadır. Kişilerin bir araya gelip tek  bir ses ile hastalığın sosyal ve tıbbi yönlerine odanması, tüm epilepsi hastalarının, diğer insanlardan bir farklarının olmadığı ve yalnız olmadıkları bilincinin aşılanması hedeflenmektedir.

Epilepsi Nedir?

Günümüzde bilim ve teknoloji alanında gelinen önemli aşamalara rağmen insan beyni hala birçok bilnmeyen  barındırmaktadır. Bunlardan birisi olan ve halk arasında "sara hastalığı" olarak da bilinen epilepsi, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar.Epileptik nöbet; beyindeki anormal elektriksel boşalımlar sonucu meydana gelen bilinç değişikliği, bayılma, kısa süreli dalma, boş bakma, yüzde, kollarda veya bacaklarda kasılma, dişlerde kilitlenme, gözlerde kayma, ağızda köpürme ve idrar kaçırma gibi bulguların eşlik ettiği geçici bir durumdur.

Epilepsi ,dünya nüfusunun yaklaşık %1'ini etkileyen bir hastalıktır. Hastalık, erkek ve kadınlarda ırk ayrımı olmaksızın eşit olarak görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir ama sıklıkla en gençler ile en yaşlılar etkilenir. Hastaların büyük çoğunluğunda genellikle diğer tüm beyin fonksiyonları sağlıklıdır.
Yalnızca bir kısım hastada doğum sırasında beynin zarar görmesi, beyin travması, tümör gibi durumlar gibi zaten var olan bir beyin hastalığına nörolojik bulguların yanı sıra epilepsi nöbetleri eşlik edebilir ve bu durum tek başına olan epilepsi nöbetlerinden ayırt edilmelidir. Bir kısım epilepsi hastasının nöbetleri tedaviye rağmen sıktır ve tedaviye direnç gösterebilir, diğer beyin fonksiyonları da etkilendiği için desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bu özellik tüm hastaların ancak % 20-30’unu oluşturur.

Epilepsinin Türleri Var Mıdır?

Yüzden fazla epilepsi türü olup nöbetlerini tanımak her zaman kolay değildir. Kısa süreli dalma ve boş bakma, 1-2 saniye süren kasılmalar, kol veya bacaklardaki basit sıçramalar bir epilepsi nöbeti olabilir. Bayılma, bilinç kaybı, kasılma, dişlerde kilitlenme, ağızda köpürme ve idrar kaçırma gibi belirtilerin eşlik ettiği büyük nöbetlerde görülebilir. Uzun süre aç kalmak, stres, uykusuz kalmak, alkol, kahve gibi içecekler epilepsiye yatkınlığı olan kişilerin nöbet geçirmesini kolaylaştırabilir. Bilgisayar ve televizyon gibi parlak ışık saçan cihazlar özellikle ışığa duyarlı epilepsisi olan kişilerde nöbete sebep olabilir.

Epilepsi Teşhisi Nasıl Konulur?

Nöbet sırasında görülen klinik bulgulara göre epilepsi teşhisi konulabilir. Epilepsi teşhisi için EEG; epilepsinin nedenini araştırmak için de MRG tetkiklerinden faydalanılır. Ancak epilepsi hastalarında EEG ve MRG’nin normal olabileceği unutulmamalıdır. Özellikle ileri teknoloji ile birlikte 32-64 kanallı dijital EEG cihazları, Video EEG monitörizasyonu ve 3 Tesla MR görüntüleme cihazları tanı ve hastalık takibinde çok yararlı olmaktadır.

Nöbet Sırasında Ne Yapılmalı?

Nöbetler, genellikle birkaç dakika içerisinde kendiliğinden durmaktadır. Dolayısıyla nöbet geçiren biri görüldüğünde hasta çok sert olmayan düz bir zemine yan yatırılmalı, solunum yolu açık tutulmaya çalışılmalıdır. Ağızda köpürme ve kusma varsa temizlenmeli, panik yapmadan başını sert yerlere çarparak kendine zarar vermesi, dilini ısırması engellenmelidir. Nöbet 2-3 dakika içerisinde sonlanmadıysa 112 aranarak, hasta en uygun sağlık merkezine ulaştırılmalıdır.

Halk arasında yaygın olarak uygulanan kasılmayı engellemek için sıkıca tutmanın, yüzüne su veya kolonya dökmenin, alkol veya soğan koklatmanın hiçbir yararı yoktur. Bir şey yedirmeye ve içirmeye çalışmak ise çok tehlikeli olup akciğerlere kaçmasına ve hastanın ölümüne dahi sebep olabilmektedir. 

Epilepsi Tedavisi Nasıl Planlanır?

Günümüzde  genel olarak epilepsi türlerinin %80-90’ı epilepsi ilaçları ile tam olarak iyileşmektedir. Nöbetler, çoğunlukla tekbir, yeterli doz anti nöbet ilaç ile kontrol altına alınabilir. Hastaların %20-30 kadarında ise birden fazla ilaç kullanmak gerekebilir veya ilaçlara rağmen nöbet tekrarları olabilir. Sadece hastaların %5-10 oranı kötü seyirli olabilmektedir. Böyle hastalarda da, epilepsi cerrahisi, pil ve ketojenik diyet gibi ilaç dışı tedavi seçeneklerinden de yararlanılabilir.

Tedavi Süresi Ne Kadardır?

İlaç veya diğer tedavi yöntemleri ile nöbetler tam olarak kontrol altına alınsa dahi tedavi süresi en az 2-4 yıl olmalıdır. İlaçlar aniden kesilmemeli; ilaç kesilmesine mutlaka doktor karar vermeli ve ilaç kesim süresi en az 6 ay-1 yıl olmalıdır. Bu süre boyunca en az 6 ayda bir nöroloji kliniklerinde kontrollerin yapılması gereklidir. 

Epilepsi Hastalarının Yaşadığı Sorunlar Nelerdir?

Yapılan bir çalışmada, çalışabilir durumdaki işsiz olan normal popülasyondaki kişilerin sayısı %19 iken işsiz epilepsi hastalarının ise %46 olduğu ve özellikle dirençli epilepsisi olan kişilerin %59 unun işsiz olduğu tespit edilmiştir. Bu sayılar oranlandığında epilepsi hastalarında işsizlik oranı normal popülasyondan yaklaşık üç kat daha fazladır. İşverenlerin kişinin epilepsi hastası olduğunu  öğrendiklerinde genel tavırlarının değiştiği  görülmüştür. Çalışma ortamında yaralanma oranı, işe gitmeme, hastalığa bağlı iş kaybı ve iş üretimi açısından bakıldığında epilepsi hastası ile normal popülasyon arasında fark olmadığı tekrarlanan çalışmalarda gösterilmiştir. Ancak, toplumun epilepsiye bakışı ve epilepsi hakkındaki bazı ön yargıları değiştiğinde bu olumsuz durum azalarak son bulacaktır. Bu durumun gerçekleşmesi için ailenin, okul yetkililerinin, iş alanındaki ilgililerin ve toplumun  sürekli bilgilendirilmesi ve olumsuz ön yargıların giderilmesi gerekmektedir. Epilepsi hastaları meslek sahibi olabilirler, sorumluluk alabilirler toplum içinde aktif roller üstlenebilirler.

Birçok epilepsili ünlü düşünür, sanatçı ve devlet adamı tarihte yer almaktadır. Bunlar içerisinde Büyük İskender, Napolyon Bonaparte, Leonardo da Vinci, Alfred Nobel, Van Gogh, Dostoyevski ve bir çok bilim adamı, siyasetçiler sayılabilir. Kendimizin de çoğu iş kolunda takip ettiğimiz epilepsi hastalarımızın görevlerini başarıyla yaptıklarını görmekteyiz. Bu kişilerin çoğunun nöbetleri kontrol altında ve bir kısmı da seyrek nöbet geçirmekle birlikte görevlerini sürdürmektedir.

Epilepsi hastalığı bulaşmaz, büyük çoğunlukla ilerlemez, üçüncü kimselere zarar vermez. Yanlış bilgiler, bilimsel olmayan inanışlar nedeni ile 1-2 dakika süreli ataklar insanların hayatlarında engellere, zorluklara neden olmaktadır. İşten çıkarılma, iş verilmeme, evlenememe gibi birçok haksız ve yersiz uygulama sanki bir günah, suçmuş gibi insanların hastalığını saklamasına neden olmaktadır. Yanlış bilgiler, insanları hastalık nedeniyle dışlamaya, görmezden gelmeye, korkmaya veya acınacak bir durummuş gibi aşırı koruyuculuğa neden olmaktadır.

Nöbet sırasında neler yapılması gerektiği, epilepsi hastalarına nasıl yardımcı olunacağı, hastalığın özellikleri gibi konularda bilinçlendikçe, nöbet dışında herkes gibi sağlıklı bireyler olarak hayatlarına devam eden hastalarımız ve dolayısı ile toplumumuz daha sağlıklı ve üretken olabileceklerdir. Ayda belki yılda bir dakikalık nöbet için kişilerin hayatlarını zorlaştırmak yerine farkında olalım, hayatımızı aydınlatalım!
Uluslararası Epilepsi Gününde biz, Giresun Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı olarak tüm hastalarımızı sevgiyle kucaklıyoruz.

Unutmayalım, epilepsi tedavi edilebilir bir hastalıktır!
Epilepsi konuşalım, bilelim, bilgilendirelim.

Epilepsili bireyleri kazanalım, korkulardan kurtulalım, hayatlarını olumlu yönde değiştirelim!